Wednesday, February 22, 2012

New York, New York - ArtExpo, ArtExpo!

Hey guys,
I'm very excited because I'm going to be in an awesome art environment for 4 days. I've been invited by my friend Nihal Kececi to attend ArtExpo New York, the country's biggest art show.  I'm going to meet awesome artists! Isn't it great?  Hopefully I'll get the chance to learn a few things while there.

 I have been searching about Art Expo which is going to be in New York between 22-25 March, 2012. And I was wondering if anyone else is going to be there!

There will be three Turkish artists and one art dealer.



Nihal KECECI - Painter

You can find Nihal's art on www.nihalart.com 

Her booth number is #1038

'Relationships'


Ozlem BAYGUN-painter

 You can find Ozlem's art on www.ozlembaygun.com

Her booth number is #466
 
'Distance'



Ilkin DENIZ - Painter

 You can find Ilkin's art on http://www.ilkindeniz.com/

His booth number is #1117

'Dream'


Nazli KALAYCI - Art dealer

 You can find Nazli's information on http://www.nkartdealer.com.ar/

Her booth number is #639



P.S. Here is the main web page for the ArtExpo http://artexponewyork.com

The Walters Art Museum

I'd like to share some ancient Egyptian art with you. I took these pictures at The Walters Art museum which is in Baltimore.  I really like ancient Egyptian art and I was surprised that they have a section with full of Egyptian art. 


You should definitely go and see beautiful, stunning art works around the world. I have to go again and explore more.

Enjoy it !

Egyptian Art!



Egyptian Art!

Egyptian Art!

Egyptian Art!


Friday, February 17, 2012

Birikir İnsan Gökyüzüne / Humanity Joins in a Journey to the Sky


Broken, yet still standing on the hilltop, it resists the natural pull to fall apart.  It has stood shattered for so long, its cracks have been rounded and smoothed by the elements.  Yet stubbornly it holds on to its form, defiant yet doomed at the same time.  It cannot stand forever, and someday its pieces will be scattered over the hill side.  But until that day when gravity destroys it completely, it will stand.



"Birikir İnsan Gökyüzüne / Humanity Joins in a Journey to the Sky"


Acrylic on canvas  20″×16″ 
Original painting for sale
My Growing World Series

Monday, February 6, 2012

Who is Mihri Hanım?

Self-portrait, Mihri Hanim


I know many people don't know about her - even Turkish people - but I think I can say she was the first Turkish woman painter in the modern period. Therefore, she was very important to me. It's not the only reason she was important. She painted many portraits with her own style.

I'd like to show just one painting of her as you see above. I think it is enough to tell lots of things about her.

Look at that purity! Look at the beautiful smile! Look at the eyes!

I can't tell enough how much I like this painting!

O Kolye

Bir gün evden çıkarsın, çok uzaklarda kaybettiğin bir şeyleri bulmaya,
Çok uzaklarda sana ait olduğunu hissettiğin bir şeylere dokunmaya.
İçinde bir parça mutluluk bir parça henüz keşfedilmemiş duygularla. 
Yürürsün, yürürsün! Girip çıkarsın ucuz mağazalara.
Çok yorgunsundur ama içindeki güç devam ettirir seni bir yerlere taşımaya. 
Sonra bir anda bulursun kendini ilgini hiç çekmeyen bir mağazada
Kolyelere takılır gözlerin, rengârenk kolyeler, ellerini daldırırsın kolyelerin arasına. Kolyelerden birisi takılır parmak uçlarında sallanan ruhuna.
Küçük küçük gümüş renkli boncukların ucunda yuvarlak mavi bir taş.
Mavi taşın üzeri gümüş desenlerle çevrilidir ve taş eğiktir aynı zamanda
Ellerine alırsın kolyeyi, bir çekim yaşanmıştır aranızda, bir tılsım, bir yakınlık.
Senin olmalıdır artık, aranızda yaşanmamalıdır her hangi bir uzaklık, ayrılık.
Satın alırken bilinçsizce sorarsın satıcıya ; "Bu kolye hangi ülkeden geldi?"diye.
Nedeni düşünülmeden sorulan sorulardan biridir yalnızca
Satıcı cevap verir; "Afganistan!"
Kolye artık boynundadır. Anlamlandıramadığın tuhaf hisler yapışır duygularına.
Duyguların yapış yapıştır, bu duyguları ayıklamak, anlamak zorundasındır
Beynini kemiren büyük büyük sorular kafanın içinde durmadan vızıldanır.
Nedir bu kolyenin öyküsü acaba, kimin ellerine değmiştir,
Sana kendini neden tanımadığın bir insan gibi hissettirmiştir
O Afganlı kadın neler düşünüyordur yaparken bu kolyeyi, neler hissetmiştir?
Üzgün müdür yoksa mutlu mu?
Kolyenin parasıyla karnını mı doyurmuştur yoksa çocuğuna ceket mi almıştır
Belki de aylardır geciktirdiği ev kirasını yatırmıştır 
Gözünde Afganlı bir kadın canlanır, onun neler hissettiğini anlamak zorundasındır.
Gecenin bir yarısı sorular aklını bulandırır. Artık uykun kaçmıştır
Cevaplarını hiç bir zaman öğrenemeyeceğin sorular gelir aklını kanatır.
Acaba yaptığı ilk kolye miydi, yoksa sonuncusu mu? Kaç yaşlarındaydı?
Ölmüş müydü açlıktan ya da yakınında patlayan bir bombadan?
Çocukları var mıydı, ya da bir kocası?
Yüzler gelir gözünün önüne. Gelen yüzler hep aynıdır.
Çünkü bilirsin ki yüzler gelir geçer
Geriye kalan söylenmiş sözcükler ve ellerin bıraktığı şekillerdir.
İşte, O Afganlı kadından geriye kalan bu kolyedir. 
Dünyanın bir ucunda artık senin bedenindedir.
‘’Gözlerini kaparsın, parmakların dolaşır mavi taşın etrafında!
O Afganlı kadının
Yalnızlığı da, umutsuzluğu da, acıları da şu an avuçlarının arasında.  
Yavaş yavaş taşınır parmak uçlarından ve katılır sonsuz ruhuna…’’


Gunes Yilmaz
26 Ocak 2012